4 Aralık 2009 Cuma

fragmanlar-2

“Agamben’in kişiliğinde felsefe bir yaratıcılık, bir yapıp etme sanatı, kelimenin esas anlamıyla bir poetika haline geliyor…” (Deleuze) –ve Agamben’in Pier Paolo Pasolini’nin “Matta’ya Göre İncil” filminde Filip rolünü oynamış olduğunu hatırlayalım…
(...)
"Robert Antelme’in 'tanıklığı' İnsan Türü konusunda Blanchot bir defasında şöyle yazmıştı: ‘insan sonsuzca mahvedilebilen bir mahvolmazlıktır’. Bana öyle geliyor ki bu iki anlama geliyor: insan özü diye bir şeyin olmadığı, insanı insan-olmayandan ayırdedebilmenin imkansızlığı ve, ikinci olarak, insan mahvedildikten sonra yine de geriye bir şeylerin mutlaka kaldığı, yani insanın sonsuz mahvedilişinden geriye artan ve direnmeye devam eden bir şey olduğu. Tanık işte bu kalıntıdır.” (Agamben)
Ulus Baker, "Agamben: Tanık", Yüzeybilim Fragmanlar, İletişim Yayınları, s. 169-70.

Hiç yorum yok: