13 Temmuz 2009 Pazartesi

sineşiir


UMUTSUZ BİR CANLILIK

 

Tıpkı bir Godard filmi gibi: tek başına,

Latin Neo-kapitalizmin otoyollarında

yol alan bir arabada – havaalanı dönüşü –

(Moravia'yı bavullarıyla baş başa bırakıp)

"Alfa Romeo'sunu sürüyor" tek başına

tanrısallığı ancak içli dizelerle

anlatılabilir bir güneş altında

– yılın en güzel güneşi –

tıpkı bir Godard filmi gibi:

bu kıpırtısız, benzersiz güneşin altında

ışıyor

Fiumicino limanının ağzı

– kimseye belli etmeden gelen motorlu bir tekne

– yırtık pırtık gün giysili Napolili denizciler

– bir trafik kazasının çevresinde üç beş kişi ...

 

– tıpkı bir Godard filmi gibi – neo-kapitalizmin

utanmaz acımasızlığının orta yerinde

duygusallık izleri –

direksiyonda

Fiumicino yolunda,

 

ve işte şato* (ne güzel

bir gizem Fransız yönetmen için,

puslu, bitimsiz, binlerce yıllık güneşin altındaki

papanın bu hayvan azmanı,

toprak kölelerinin çirkin tarlaları, dizi dizi ağaçlar

üstünde mazgallarıyla) ...

– diri diri ateşe atılmış, kamyon tekerleri

altında kalmış, bir incir ağacına

asılmış bir kedi gibiyim,

 

ama, yedi canından en azından

altısı geri kalmış,

kan çorbasına dönüşmüş bir yılan,

yarısı yenilmiş bir yılanbalığı gibi

– yumulu gözlerin altında çökmüş yanaklar,

kafaya serpili iğrenç saçlar,

çocuk kolu gibi incecik kollar

– gebermek istemeyen bir kedi, Balmondo

Alfa Romeo'sunun direksiyonunda” özsever

bir kurgu mantığında

zamandan kopuyor, katıyor

Kendini:

peş peşe geçen saatlerin sıkıntısıyla

öğle sonrasının öldürücü parlaklığıyla

hiçbir ilgisi olmayan görüntülere...

 

Anlatamamak değil

ölüm, ölüm artık

anlaşılamamak.

 

Ve papanın bu hayvan azmanı,

incelikten yoksun olmayan – uysal

köleler gibi temelde

masum toprak ağalarının

tımarlarının anısı –

yüzyıllar boyunca

binlerce öğlenin

tek konuğu bu güneşin altında,

 

bentler, genç kavaklar, karpuz tarlaları

arasından yükselen

papanın bu hayvan azmanı,

 

payandaları Roma'nın açık portakal sarısı

Etrüsk, Roma yapıları gibi çatlak

papanın bu hayvan azmanı,

 

artık anlaşılmaz olmak yolunda.

 

Çeviren: Rekin Teksoy

 

* Papanın yazlık sarayı (Çev.) 

Hiç yorum yok: