30 Ağustos 2009 Pazar

ip cambazı

İp Üstünde Savaş

Tele saldırmak gerekir.

Robledillo kırbaç yiye yiye en ünlü ip dansçıları arasına girmiştir. Babası çalıştığı ipe çanlar bağlıyordu ve çalıştığı yerden çan sesi gelmediği taktirde hemen koşup gidiyordu oraya.

Acının zaferi ilgilnedirmiyor beni.

Ben zaten hiçbir şeye inanmıyorum. Beni büyüleyen sadece boş ve yararsız olan şey.

Sınırlar, tuzaklar, olanaksızlıklar çok gereklidir benim için. Her sabah bunları bulmak için yola çıkarım. Kullananın hoca değil öğrenci olması koşuluyla kırbacın gerekli olduğunu düşünüyorum.

(...)

Sınırlar sadece, düşlerden yoksun olanların ruhunda bulunur. (80-82)

Düşme

İp cambazı başarı şansı olmayan gösteriye girişmemeli, başarısızlığı kaçınılmaz olan numaralara kalkışmamalıdır. İp üstünde her düşünce olası bir düşmedir.

Donanımdan kaynaklanan kazaların olmaması gerekir.

Bu tür kazalar sonucu ölen çok sayıda ip cambazı vardır. Aptalca bir şeydir bu.

Ama kimi tel huysuzluk eder; ip cambazını yasa dışı ilan eder. İp cambazı denge bağlamında yasa dışı ilan edilir. Bu durumda şans içgüdünün gücüne kalmıştır. Hiç mücadele etmeden sürgüne gitmeye razı olan ip cambazları da vardır.

Düşsünler! Başkaları devam edecektir ip üstünde kolları ve bacaklarıyla dönmeye, çizgiden uzaklaşma endişesiyle korkulu gözlerle bakmaya. Son anda büyük bir güçle asılacaklardır tele. Hiç böyle bir şey geldi mi başınıza? Uzaktaki bir ipe doğru bir umut sıçrayışı yaptınız mı? Bir cavaletti’yi adeta uçarak yakalamaya çalıştınız mı?

(...)

Bir kez ipten düşmüş olanların bilgeliğine sahibim ben; bana ip cambazının düşüp öldüğü söylendiğinde şu karşılığı veriyorum:

“Bunu hak etti o.” (85-86)

Hiç yorum yok: