31 Ocak 2009 Cumartesi

Turhan Bey


NTV Tarih Dergisi ilk sayısında (Şubat 2009) Hollywood egzotik yıldızlarından Turhan Bey'le yapılmış bir söyleşiye ve Sevin Okyay imzalı bir portreye yer vermiş. 
Bugün 86 yaşında olan ve Viyana'da yaşayan oyuncuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz, Nezih Erdoğan'ın yazısını şiddetle öneririz:

“‘Turhan Bey’i takdim ederiz’”, Geceyarısı Sineması 4 (Bahar 1999), s. 37-45.

Biz, Turhan Bey'le yapılan söyleşiden tadımlık bir bölümle yetinelim: 

Yıldızlığa giden yol uzun bir yoldu. Küçük bir rol aldığımda gayet memnun oluyordum. Universal’la sözleşme yaptıktan sonra yıldız oldum. İlk kez bir romantik komedi filmi olan Sudan’da (1954) başrol oynadım. Ama Nicole Kidman çok güzel açıkladı bu yolu: ‘Eğer küçük bir kızken bilseydim neler olacağını, hayatımı tamamen başka türlü yönlendirirdim’ dedi büyük bir alçakgönüllükle...

Turhan Bey, geçmişiyle ilgili şu yorumda bulunuyor: "Star olmak istiyordum ama star olmanın sorumluluklarını taşımak istemiyordum".

Bir dönemin ünlü yıldızı, 1940'ların sonunda kariyerinin nasıl yön değiştirdiğine ilişkin de ipuçları veriyor söyleşisinde. 18 ay süren askerliğinden önce oynadığı son film A Night in Paradise’dır (Arthur Lubin, 1946). Askerlik dönüşü Universal Stüdyolarından ayrılır. Pepe le Moko filminin yeniden çevrimi olan Casbah'da (John Berry, 1948) kendisine bir rol teklif edilir. Pepe le Moko'nun peşindeki polis şefi Süleyman: "Kısa, şişman, yağlı, patlak gözlü, oryantal bir tip. Bu ben mi olacağım? Büyük aşığı oynuyordum o zamanlar ve rolü reddettim. Eğer bu rolü almış olsaydım, bugün hâlâ yıldızdım. Büyük bir hataydı; çok güzel bir roldü." diye anlatıyor Turhan Bey. Rolü Avusturya-Macaristan doğumlu ünlü oyuncu Peter Lorre üstlenir. "Sanırım o rolü ben de oynayabilirdim, Peter Lorre kadar iyi değil, ama oynayabilirdim. Hatalar yaparız bazen". 

1948-1953 yılları arasında bir kaç filmde rol alan Turhan Bey, daha sonra Hollywood'da kopar. Ta ki, 1993 yılında David Guest’in davetiyle ABD'ye gidip beş yıl süreyle televizyon dizilerinde rol alıncaya kadar.

Son olarak Ülkü Tamer'in dizlerine yer verelim:

Nerde o artistler, Gene Autry nerde,

Nerde Wallace Beery, Lorelle Hardi,

Dev Adam, Turhan Bey, Maria Montez.

Ama nerde bıldır yağan kar şimdi,

 

Gelmez Uzak Batıya Gary Cooper gibisi,

Ağzında saman çöpü, içinde tozlu bir kuş,

Tabancasını çekip iyi kalpli bakardı

Babaların babası Aslan Yürekli Çavuş,

“Virgül Sinemada”, Virgülün Başından Geçenler (1965)

Not: Turhan Bey ile ilgili olarak internette gezinirken, ünlü oyuncuya çocuk yaşlarda aşık olan bir hayranın kendisiyle yıllar sonra nasıl temas kurduğuna ilişkin ilginç bir internet günce yazısına rastladım.

Hiç yorum yok: