Bu da nereden çıktı demeyin. Edebiyatın, müziğin kanonu (temel yapıtları) olur da, neden sinemanınki olmasın. Yüzyılın biraz üzerinde bir geçmişe sahip sinemanın temel yapıtlarına ilişkin elde bir çok liste var. İnternet sayesinde eleştirmenler tarafından oluşturulmuş “En İyi 100 Film” türünden listelere ulaşmak son derece kolay. Kanon oluşturma çabalarının yarar ve zararlarını bir yana bırakarak, farklı listelerinin izleyici açısından ne anlama geldiğini sorgulayalım.
Sinemanın klasik yapıtlarının, bugünkü kuşaklarca ilgi ya da beğeniyle izlendiğini söylemek zor. Bunda, sinemanın anlatım dilinin sürekli yenilenmesinin, popüler sinemanın izleyicileri belirli bir tarz olay örgüsüne ve hızlı kurgu ritmine alıştırmasının rolü büyük. Yanlış anlaşılmasın, kanonlara karşı popüler film listelerini savunuyor değiliz. Ama, acaba bugün geniş kesimler tarafından ilgisizlikle karşılanan listeler yerine, sinema sevgisini arttıracak ‘işlevsel’ öneriler ortaya konabilir mi?
Bu soruya yanıt arayan The Auteur’den Pacze Moj, eleştirel ilgi odağı olmuş ve belirli akım/dönemleri temsil eden filmlerin kanon açısından daha önemli ve pratik olduğu görüşünde. En azından sinemaya ilgi duyan izleyicilerin cesaretin en baştan kırmamak gerektiğini belirtiyor. Yazısında, yaptığı bazı karşılaştırmalar dışında herhangi bir film önerisinde bulunmayan yazar, izleyicinin ilgisini çekecek temel yapıt listesini okuyuculara bırakmış. Acaba bu konuda sizin önerileriniz nedir, ya da Facebook’ta en sevdiğiniz filmler listesinde hangi başlıklar yer alıyor?
(Taraf, 28.11.2008)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder