8 Aralık 2008 Pazartesi

sinemasal bayram


- Bütün herkes nereye gidiyor?
- Camiye... Bugün bayramın ilk günü. Kurban bayramı.

- Tam olarak neyi kutluyorlar?
- Allah İbrahim'in inancını sınamak için ona bir oğlunu kurban etmeyi emretmiş. İbrahim oğlu İsmail'i kurban etmeye karar vermiş. Tam bıçakla oğlunu keseceği an bıçak körelmiş. Allah bu davranışından memnun kaldığı için ona bir koyun göndermiş. Oğlunun yerine kurban etsin diye.
- Bizde de var bu hikaye. 
- Babama beni de kurban edip etmeyeceğini sorduğumu hatırlıyorum. Çocukken çok korkardım bu hikayeden. Annem çok erken vefat etmişti.
- Babanız ne cevap verirdi?

- Beni korumak için Allah'ı bile karşısına alabileceğini söylerdi.
- Yaşıyor mu babanız?
- (es) Bir kaç günlüğüne kitapçı dükkanına bakabilir misiniz?
Auf der anderen Seite (Yaşamın Kıyısında) (Fatih Akın, 2007)
***

“Aslında Hazreti İbrahim oğlunu kesmeyi hiç istemiyordu. Ama emir, Allah’ın emriydi. Allah’ın her dediğine itaat etmezsek dünya altüst olur, kıyamet kopar... Dünyanın temeli sevgidir. Sevginin temeli de Allah sevgisidir.”

“Ama bunu babasının kesmek istediği çocuk nasıl anlasın?” dedim ben.

Çetin Efendi’yle gözlerimiz bir an dikiz aynasında buluştu.

“Kemal Bey, biliyorum siz de babanız gibi bana takılmak, şakalaşmak için söylüyorsunuz bunları,” dedi. “Babanız bizi çok sever. Biz de ona çok hürmet ederiz, şakalarına hiç kırılmayız. Sizinkilere de kırılmam. Cevabımı bir misal ile vereceğim. Hazreti İbrahim adlı filmi gördünüz mü?”

“Hayır.”

“Siz tabii öyle filmlere gitmezsiniz. Ama küçük hanımı da alın, bu filmi mutlaka görün. Hiç sıkılmayacaksınız... Ekrem Güçlü, Hazreti İbrahim’i oynuyor. Biz hanım, kayınvalide, çoluk çocuk, ailecek gittik, hep birlikte doya doya ağladık. Hazreti İbrahim eline bıçağı alıp da oğluna baktığı vakit de ağladık. Oğlu İsmail Kuran-ı Kerim’de yazığı gibi ‘Babacığım, Allah’ın emri ne ise yap!’ dediği zaman da ağladık... Oğul yerine kesilecek kurbanlık koyun gelince ise, hep birlikte bütün sinemayla birlikte sevinçten ağladık. Çok sevdiğimiz bir varlığa, hiçbir karşılık beklemeden en değerli şeyimizi verirsek, işte dünya o zaman güzel olur, onun için ağlıyorduk küçük hanım.”  

Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi, İstanbul: İletişim, 2008, s. 50-51.

***

Türkiye'de iki tane Hazreti İbrahim başlıklı film çekilir. İkisinin de yönetmeni Asaf Tengiz'dir. İki filmin de başrolünde Safiye Filiz rol alır. Baş erkek oyuncular ise Oktar Durukan (1964) ve Tahsin (?)'dir (1972). 



Hiç yorum yok: